Azerbaycan'da Sovyet iktidarının kurulmasından sonra ülke genelinde yaratıcı insanların hayatında önemli değişiklikler meydana geldi. Bu daha çok Bolşevik ideolojinin desteklenmesinde kendini gösterdi. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nde sosyalizmin inşası kültür alanında da uygulanmıştır. Özellikle komünist ideolojinin propagandası ilgi odağında tutuldu. Edebi çevrenin çoğu temsilcisi yaratıcılıklarını Sovyet etkisi altında geliştirdi. Ancak Nahçıvanlı şair ve yazarlar da vatana ilişkin, milli ruhla ilgili şiirleriyle basında yer almışlardır. Tüm dünyayı saran İkinci Dünya Savaşı sırasında da kültürel figürler faaliyetlerini sürdürdü. Makalede bu konularla ilgili bazı bilgiler verilmektedir. 1941-1945 yıllarında Nahçıvan'da yaşayan ve savaş cephelerinde savaşan Nahçıvanlılar savaşın dehşetini, faşizmin çirkin yüzünü kalemleriyle ortaya koymuşlardı. Makalede yer alan gerçekler esas olarak arşiv materyallerine dayanarak sunulmaktadır. Çeşitli araştırmacıların yaptığı araştırmalar ve genellemeler, 1930'lu yıllardaki kültür devriminden sonra Nahçıvan'da eğitim, tiyatro ve edebiyat alanında gelişmeler yaşandığını göstermektedir. Karşılaştırma yaptığımızda Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olan Nahçıvan'da sadece sosyal alanda değil, edebiyat alanında da sosyalist ideolojinin yanı sıra Azerbaycancılık ideolojisinin de esas alındığını görüyoruz. Bu durum, "Goncheyi-ulfat", "Anjumani-shuera" ve "El'in Aynası" adlı edebiyat meclislerinin faaliyetlerinde kendini göstermiştir. Dolayısıyla Sovyet döneminde ulusal derneklerde birleşmek çok zor ve imkansızdı. Çünkü bu birliklerde gündeme gelen konular Sovyetlerin emperyal politikasına karşı da yöneltilebiliyordu.